Kudüs'ü Anlamak Dünyayı Anlamaktır
"Dünya'nın sığınağı Suriye'dir, Suriye'nin sığınağı Filistin'dir; Filistin'in sığınağı Kudüs'tür, Kudüs'ün sığınağı Tapınak Dağı'dır; (?)Tapınak Dağı'nın sığınağı ise Kubbetü's Sahra'dır." Kudüs? İçi akrep dolu altın bir kadeh? Evrensel bir şehir, iki halkın başkenti ve semavi dinlerin mabedi; imparatorlukların ganimeti, Kıyamet Günü'nün sahnesi ve bugünkü medeniyetler çatışmasının savaş alanı. İnanç, katliam, fanatizm ve birarada var olma fikrinin iç içe geçtiği, Kral Davut'tan Barack Obama'ya, üç büyük dinin doğuşundan İsrail-Filistin çatışmasına uzanan 3000 yıllık epik bir öykü. Bu küçük ve ücra kasaba nasıl oldu da bir Kutsal Şehir, dünyanın merkezi ve şimdi de Orta Doğu'da barışın anahtarı haline geldi? Simon Sebag Montefiore sürekli değişip duran bu şehrin her defasında canlanışını göz kamaştırıcı bir anlatımla ortaya koyup her döneme ve her tarihî karaktere çarpıcı bir şekilde can veriyor. Kudüs'ün biyografisi savaşlar, gönül ilişkileri ve şehri yaratan, yok eden, kaydeden ve ona inanan insanlar -krallar, imparatoriçeler, peygamberler, şairler, azizler, fatihler ve fahişeler- üzerinden anlatılır. Kudüs'ün tarihî aktörleri arasında kimler yoktur ki? Süleyman, Selahaddin ve Kanuni Sultan Süleyman'dan Kleopatra, Caligula ve Churchill'e; İbrahim'den İsa ve Muhammed'e; antik zamanların İzabel, Nebukadnezar, Hirodes ve Nero'sundan modern zamanların Disrael, Mark Twain, Rasputin ve Arabistanlı Lawrence'ına kadar birçok tarihsel figür şehrin tarihinde önemli izler bırakmıştır. Montefiore yeni arşivler, güncel akademik çalışmalar, kendi ailesine ait belgeler ve tüm yaşamı boyunca süren araştırmasından hareketle, kutsal ve mistik olanın, kimlik ve imparatorluğun özünü, Kıyamet'e sahne olacağına inanılan bu şehrin benzersiz tarihi içinde açıklığa kavuşturuyor. Bu tarih, hem ilahi hem de dünyevi bir mevcudiyete sahip tek şehir olan Kudüs'ün nasıl Kudüs olduğunun hikâyesidir.
"Mutlaka okunması gereken bir tarih? Bir başyapıt."
-David Sexton, Evening Standard-
"Şimdiden bir klasik - modern dinî, siyasi ve etnik sürtüşmelerini ancak üç bin yıl öncesinin şartları bağlamında anlamanın mümkün olduğu bir şehre dair sürükleyici ve insanı düşünceye sevk eden bir çalışma. Montefiore ilginç tarihî detayları canlı, hassas ve yoğun bir bakış açısıyla ele alıyor."
-Tony Barber, Financial Times-
"Kudüs'ün döneme uygun ve insanı hayrete düşüren portresi, baştan sona ilgi uyandırıcı."
-Christopher Hart, Sunday Times-
"Hayret verici derecede cüretkâr ve muhteşem, destansı bir tarih? Akıcı, gözlerini yıldızlara dikmiş ama ayakları da yere sağlam basan bir kitap? Kudüs semavi bir şehir olabilir ama en az onun kadar bu dünyanın da bir parçasıdır. Bu harikulade kitabın en büyük başarısı bu ikisini aynı biyografide bir araya getirebilmesidir."
-Tom Holland, Daily Telegraph-
"Montefiore'nin kitabı nefes kesici ve çoğu zaman tüyler ürpertici detaylarla, heyecan verici savaş, ihanet, yağma, tecavüz, katliam, işkence, fanatizm, kan davası, zulüm, yolsuzluk, ikiyüzlülük ve maneviyat hikâyeleriyle dolu? Montefiore'nin anlatımı dikkat çekici derecede objektif? Güvenilir ve ilgi uyandırıcı bir kaynak."
-Antony Beevor, Guardian-
"Sürükleyici? Bir şaheser? Montefiore detayları sezebilen harika bir romancı, insan kusurlarını sezebilen harika bir gazeteci ve geçmişi günümüze getirmek için doğru kaynakları seçmeyi bilen harika bir tarihçi olduğunu göstermiştir? Aşırı iddialı? Makul, detaycı ve hassas? Bir tarih bu şekilde yazıldığında size kesinlikle fazla gelmez."
-Michael Gove, The Times-
"Kudüs okuyucuyu hem tüketen hem de sarhoş eden bir hayal gücü ve enerjiyle yazılmış fevkalade başarılı bir eserdir. Çöken surlar, kırıp geçirmeler, katliamlar ve herkesin bir öncekinin üzerine bir şeyler inşa ettiği bir şehre dair sayısız tarihî vakanın bir elde toplanması? Bu kitabı okuyun."
-John Cornwell, Financial Times-
"İhtişamlı? Devasa ve büyüleyici bir destan, On Emir, Ben Hur ve Roma İmparatorluğu'nun Çö